UZUN SÜRMÜŞ BİR GÜNÜN AKŞAMI
Pejoratif ve palyatif bir çağın çocuklarıyız
sandık sandık içindeydi
oynadığımız oyun bağ bozumu
kan kusmak için kızılcık şerbeti içen Vikingler
demirlemişti Sahra çölüne de
bedevinin ardına düşmüşlerdi
yol zamanı akrep yelkovanı kovalardı
Pers Prensi ise fillerini beslemekten
ve kan dolu meskenler edinmekten
ve kafatasından tiyatrolar, şarap kadehleri
ve kaval kemiğinden bijuteri zincirleri kurmaktan geri durmamıştı
bujilerin buci diye söylendiği
ve biji demenin terörist sayılmaya yettiği
buji ve biji arasında tek fark olan
ve birbirine kardeş kadar benzeyen u ve i'nin
ve özgürlükle esaret arasında gezinen
ve park deyince aklına oto-park gelen
bir ülkenin çocuklarıyız...
işte Türk ve Kürt, sırası yanlış dizilmiş harflerden oluşan
bir kelime değil mi ?
bu yanlışlığı düzeltip tek kelimede anlatmak için
Nil nehri kadar kan ve 100 yıl mı gerekli?
Harflere, saça, sakala, kıyafete ideolojiler giydirilirken
yüzlerce kitap okuyanların bir harf karşısında
apolitik kaldığı bir zamanın da çocuklarıyız.
"Yukarıdaki parçada asıl anlatılmak istenen nedir?"
ile büyüyen bir nesiliz
O halde benim de bir soru hakkım olmalı
ve cevabı bilenlere süpriz hediyeler dağıtmalıyım
Cevabı binlerce
ve her cevaba Zümrüd-ü Anka kuşları Kaf dağları
ve onları beğenmeyenlere
"doğan görünümlü şahinler" vermeliyim
hem çelik jantlı hem de nikelaj kaplamalı..
Soruyorum işte;
Yukarıda şiirde asıl anlatılmak istenen nedir?
a) Bir meczubun sözleridir.
b) Bir müptezelin sözleridir.
c) Aforizmalar içindeki bir ruh halidir.
d) Hepsi.
e) Hiçbiri.
Yoksa en tepedekinden en aşağıdakine
onlarca saçma cümle edilen bu toprakta
her gün aklımızın ve ruhumuzun ırzına geçildiği
bu coğrafyada
yeter ulan demenin tuhaf bir biçimi midir?
Çok şey değil aslında asıl anlatmak istediğim
düşünelim ve anlayalım istiyorum
ya da sadece düşünelim istiyorum
anlamak sonraya kalan bir eylem olsun
belki o zaman daha anlamlı laflar ederiz
o zaman belki herkes gönlünce gezinir
o zaman belki dilimizden güzel sözler dökeriz
örneğin barış
örneğin kardeşlik
örneğin özgürlük deriz....
Temmuz 2013 İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder